Hillary Clinton 12 Nisan 2015 tarihinde başkan adaylığını açıkladığında, Demokrat Parti’nin  ileri gelenlerinin de birçoğunun desteğini almış ve seçim yarışına “tek aday” imajı ile başlamıştı. 9 ay önce hiç bir seçim organizasyonu ve bütçesi olmayan, tanınırlılığı çok düşük olan ve kendini “Demokrat Sosyalist” olarak tanıtan 74 yaşındaki Vermont senatörü Bernie Sanders’ın Hillary Clinton’ı sadece 9 ay sonra New Hampshire’da yenebileceğini söyleseler acaba kim inanırdı?

Kimsenin şans vermediği Sanders, yaklaşık yüzde 44 geride başladığı Iowa eyaletindeki ön seçimleri sadece yüzde 0,2 puan ile kaybederken, New Hampshire’da yüzde 60 oy alarak kazanmayı nasıl başarabildi?

Seçimin sürpriz adayı Bernie Sanders kimdir?

Üniversite yıllarından itibaren aktivist eylemlerin içinde yer alan Sanders, 1960’larda Chicago Üniversitesi’nde öğrenci yurtlarında yaşanan ırkçılığa karşı çıkmak için oturma eylemi düzenlemiş, Washington’da düzenlenen Martin Luther King Jr destek  yürüyüşüne katılmış ve o zamanlardan beri kendisini “sosyalist” olarak tanımlayan bir kişi. 1981 yılında Burlington, Vermont’da bağımsız aday olarak belediye başkanı seçilen Sanders, bu görevi 3 dönem üst üste kazanmayı başardı. 1990’da bağımsız aday olarak seçildiği kongre üyeliği görevini 16 yıl boyunca sürdürdü. 2006’da ilk kez senatör seçilen Sanders, 2012’de yüzde 71 oy ile tekrar göreve seçildi ve 2015 yılında Demokrat Parti’den Başkan adaylığını açıkladı.

“Kampanya makinesi” Hillary Clinton

1993-2001 yılları arasında ABD Devlet Başkanı Bill Clinton’ın eşi olarak tadınığımız Hillary Clinton 2000 yılında New York eyaletinden seçilen ilk kadın senatör olmayı başardı ve 2009 yılına kadar bu görevini sürdürdü. 2009-2013 yılları arasında Obama hükümetinde Dışişleri Bakanı olarak görev yapan, 11 Eylül sonrası Afganistan ve Irak’ın işgali konularında askeri operasyonu destekleyen Clinton, Arap Baharı ve Libya’ya askeri müdahale dönemlerinde Dışişleri Bakanlığı görevindeydi.

2008 yılında Barack Obama’ya karşı ön seçimleri kaybeden Clinton, 2016 Başkanlık seçim hazırlıklarına erken başladı. Barack Obama’yı zafere taşıyan kampanya ekibinden bir çok ismi de kendi kampanyasına katarak büyük bir kampanya ekibi oluşturdu ve siyasi çevrelerden “Kampanya Makinesi” benzetmesi yapıldı. Clinton, Ağustos ayında ön seçimin yapılacağı ilk iki eyelet olan Iowa ve New Hampshire’da 2 milyon dolar bütçeli televizyon reklamlarına başlamıştı.

Rakibini güçlü noktasından vurabilmek

Seçim kampanyasında öne geçebilmenin en temel kurallarından biri rakibini güçlü noktasından vurabilmektir. Seçim öncesi yapılan anketler, ekonominin 2016 ABD Başkanlık Seçimleri’nin en belirleyici konularından biri olacağını gösteriyordu.  Bu nedenle, kendisini “Demokrat Sosyalist” olarak tanımlayan  Bernie Sanders’ın ekonomi ile ilgili söyleyecekleri herkes tarafından merak konusuydu. “Sosyalizm” sözcüğüne bile mesafeli olan Amerikalılara ekonomi politikalarını nasıl anlatılacaktı? Bu açıdan bakıldığında, Hillary Clinton’ın avantajlı olduğu düşünülüyordu. Oysa beklenilenin aksine, Sanders mesajını son derece basit bir şekilde kurguladı ve rakibini hiç beklemediği bir noktadan vurmayı başardı.

Sanders kampanya mesajını 2 temel sorun üzerine kurdu: Bozulan ekonomi ve yozlaşan siyaset. Ekonominin bozulmasının temel nedeninin yanlış yönetim kararları olduğunu, siyasetin yozlaşmasını da bozulan ekonomik düzenin siyasete etki edebilme alanının genişliğinden kaynaklandığını anlatmaya başladı.

Yazının devamını okumak için: ABD’nin yeni başkanı sosyalist olabilir mi?

Görsel kaynak: vox.com