7 Haziran seçimlerinin sonuçlarının alındığı an itibari ile konuşulan temel konu koalisyon ihtimalleri ve tabii erken seçim olasılığı. AKP (21 Temmuz) CHP ile 2. tur öncesi ön görüşme yaptı.  Görüşme sonrası yapılan açıklamalarda çizilen yol haritası açıklandı.

Görüşmelerin tamamlanmasının 10-15 günlük bir süreç olacağını da belirten Ömer Çelik, mutabık olunduğu takdirde, genel başkanlara sunum yapılacağını da belirtti. Çelik’in “Mutabık olunduğu takdirde” ifadesi ile genel başkanların üzerinden bir süreliğine de olsa spotların uzaklaşmasını sağlayarak dikkatleri parti heyetlerine çekmiş olacağı aşikar. Bu sayede, ilk aşamada anlaşmazlık olması durumunda sadece genel başkanlar değil, parti heyetleri de sorumluluk paylaşmış olacak gibi gözükse de süreç boyunca liderlerin kontrolünde ayrıntılara inileceğinin, istikşafi görüşmelerde tıkanma yaşanması halinde de liderlerin devreye gireceği üzerinde anlaşılması da koalisyonun ana aktörünün parti liderleri olacağını bize gösteriyor.

Meclis Başkanlığı seçimleri sırasında MHP’nin aldığı net tavır AKP’nin koalisyon pazarlıkları sürecinde elini kuvvetlendiren nedenlerden biri olduğunu biliyoruz. HDP’nin dahil olduğu her türlü oluşuma karşı çıkan MHP, bu tutumu ile erken seçim istemeyen partileri AKP ile koalisyona mecbur bıraktı. CHP koalisyon ilkelerini 14 maddede özetleyerek AKP ile koalisyon heyetlerin kurulması fikrinde hem fikir olurken, HDP’nin de erken seçime gitmeden AKP ile son görüşme talebi olduğunu biliyoruz.

Ömer Çelik bugün yaptığı açıklamada “Bir hükümet ortaklığını gerçekleşmesi de erken seçim ihtimali de yarı yarıyadır” açıklaması ile erken seçim olasılığının da altını çizmeyi ihmal etmedi.  Erken seçim ihtimalleri AKP’nin pazarlık gücünü artırmak için yaptığı bir manevra mı yoksa koalisyon ilkelerinde anlaşamayarak erken seçime gitme riskini göze alabilir mi?

İlk Başarı: Meclis Başkanı

1 Temmuz günü sona eren meclis başkanlığı seçiminin AKP’nin kazanmasını şüphesiz ki AKP açısından büyük bir başarı olarak değerlendirebiliriz. Bu başarının tek nedeni sadece meclis Başkanını kendi partisinden seçilmiş olması da değil. Meclis Başkanlığı seçimlerini kazanması AK Parti açısından büyük bir algı yönetimi operasyonun ilk ayaklarından biri olduğunu söyleyebiliriz.

Seçim gecesinden itibaren toplumun % 60’ının desteğini kaybettiği söylemleri AKP’yi ilk kez “yenilgi” olgusu ile karşı karşıya getirmişti. “Yenilgi” 2002 seçimlerinden itibaren tek başına iktidar olan ve her seçimi kazanmayı başaran parti yönetimi için de, oy veren seçmeni için de alışık olmadıkları, yeni bir olguydu. “Kazanan parti” algısını alışkanlık haline getiren AKP’nin bu algısının yıkılma emaresiydi. Dokunulmaz olanın dokunulabileceği anlamına geliyordu.

Sebebi ne olursa olsun, kampanya başlangıcında kendi koydukları hedefin yüksekliğine ulaşamamaları da olsa, oy oranlarında yaşanan düşme veya ilk kez tek başına iktidarı kaybetmesi de olsa AKP ilk kez bir seçimden “başarısızlık”, “yenilgi” gibi farklı algılarla çıktı. Bu nedenle özellikle kazanan adaya, partiye oy vermeyi seven seçmen nezdinde partinin bundan sonra atacağı adımlar çok önemliydi.

Meclis Başkanlığı seçimleri bu açıdan çok kritik bir dönemde kazanılmış büyük bir başarıdır. Partisinin artık tamamen bağımsız değil, kaderinin diğer partilerle de bağlantılı olduğunu düşünmeye başlayan seçmenine %60’ın karşısında da kazanacakları göstermeleri açısından büyük bir önem taşımaktadır. %40’ın %60 karşısında aldığı bu ilk başarı seçmen nezdinde AKP’yi avantajlı bir duruma getirdiğini söyleyebiliriz.

Meclis Başkanı’nın seçilme şekli de bu başarı açısından önemlidir. Seçim öncesi çeşitli internet sitelerinde, sosyal medyada AKP’nin çeşitli strateji oyunları ile başkanlığı kazanmayı planladığı yazılsa da AKP’ye başarısını kazandıran temel neden muhalefet partilerinin birleşememesi olmuştur. Sadece kendi adaylarını destekleyen AKP son turda meclis başkanlığını kazanmıştır. Bu duruş ilerleyen günlerde ve bir sonraki seçimde AKP söylemi ve seçmen algısını yönetme açısından da önemli olacaktır. Erdoğan’ın ilk kez 2009 Yerel seçimleri esnasında kullandığı, 2015 Genel seçimlerinde de sık sık kullandığı “beraber koyun güdememe” metaforunu muhalefet partileri terse çevirme şansını kaybetmişlerdir. Bir araya gelemeyen muhalefet %60’ına sahip olsa bile meclis başkanlığını kaptırmış, AKP’ye oy veren seçmen de ne olursa olsun “kazanan” bir AKP görmüştür.

Yazının devamını okumak için: AKP erken seçimi göze alabilir mi?

Görsel kaynak: haberturk.com